5 Mayıs 2010 Çarşamba

Bir Tahrik Raporlama Denemesi

0
Bastırılmış, elimizden alınmış, rehine tutulan arzuları kuşanarak başlamalı tahrik eylemi…

1
Baştan çıkarmanın son filozofu kuşkusuz Baudrillard’dı. Kuramsal nihilist Baudrillard, gerçek ile son temasın terörizm olduğunun altını çiziyordu. Ruhun çıplak tezahürü olarak bireysel şiddet.
2010 Şubat’ında Texas eyaletindeki vergi dairesine uçağıyla kamikaze dalışı yapan mühendis Joseph Stack’ın simülasyon kuramının yazarını okuduğunu iddia etmek zor. Fakat önce evini yakan ve ardında 6 sayfalık bir manifesto bırakan Amerikan vatandaşının Unabomber’ın (Ted Kaczynski) hikayesini bilmesi mümkün.

Sürekli şiddet üreten bir topluma karşı şiddetle verilen yanıtlar hala bir tahrik unsuru olabilir!

2
Retina taramalı güvenlik politikaları, DNA örnekli kimlik tanıma programları, pazar araştırmasının bir unsuru olarak nöral tüketici taramaları ve birer reklam spotuna dönme riski taşıyan rüya kayıt cihazları…

Hans Richter’ın 1947 tarihli ‘paranın satın alabileceği düşler’ filmine verdiği isim, bu güne dair bir kahinsel bakış olarak okunabilir. Tüm düşler artık kapitalizmin av sahasındadır. Reklamcılık ve kültür endüstrisi en yıkıcı güçleri bile para, tüketim ve manipülasyona çevirmek için seferber haldeler.

Tüm bu kuşatmaya rağmen her gece gizil gerçekliğimizi yaşadığımız düşler, hala radikal öznelliğin tahrik çantasındadır. Saf benliğimize birer yolculuk bileti olarak!

3
Kadim zamanlarda şiir, toplumsal yaşamın asli bir parçasıydı. Oysa günümüzün barbar uygarlığında bunu düşünmek bile güç. Şiir ya ağlak bir medya şovu ya da sadece şairler arasında geçerli bir kuş dili.

Ödül törenlerine, seçici kurullara, yıllıklara, oligarşik ’şair cemaatlerine’ rağmen şiir ruhun ençıplak-arı sözcüsüdür. yığınları kışkırtmak, Maldoror Şarkılarını yazan Lautreamonut’un deyişi ile ‘herkes tarafından yazılacak bir şiir’ dünya için…

4
Taş atan çocuklar…
Çocuklar kendi hayatlarını taşlamaktadır. Çocuklar etraflarında bir kafes ören toplumu taşlamaktadır(kim unutabilir ki her çocuğun bir güvencin olduğunu?). çocuklar sadece baskı üretebilen siyasal bürokrasiyi taşlamaktadır.
Ve taş atan çocukları recm etmeye soyunmuş toplum…

Çocukların taşlarla ilişkisi denizde kaydırmak ya da 5 taş üzerine kurulmalıdır. Oyunu çocukluktan ıraklaştırmış topluma karşı, oyunu her yaşa-her alana yani hayata yayacak bir var oluş gerek bize.
Araçsallaşmış yaşamların gerçeklik terörüne karşı oyunun baştan çıkarıcılığı ile dikilmeliyiz.

Daha 1950’lerde COBRA grubu üyeleri tüm gezegeni bir lunaparka dönüştürmeyi tahayyül ettiler. 68 Mayıs’ın da dev bir oyun parkına dönen Paris kenti bir nostalji değil, büyütülmesi gereken kolektif düştür.

5
Katharsisçi düşünce tuzakları karşısında baştan çıkarmanın felsefi kökenleri eski zamanlara dek çekilebilir. Ama modern dönemle birlikte en parıldayan örnek kuşkusuz Charles Fourier’dir. Tüm yaşamı haz, musiki, oyun ve birlik üzerinde kurmayı denemişti 19. yüz yılın bu özgür insanı.


Bu günün ayrılık dünyasında hala kolektif eyleme-yaratıya-harekete geçebilmenin kendisi başlı başına bir tahrik değil midir ki, Şebeke?

6
Tüm iktidar bedene mi?

Pornografinin sınırlı kullanımı ile yaratılan kösnül imgeyi tüketerek katharsise ulaşmaya yönelik bir sistem olarak post-modern gösteri.

Kösnül ve nesneleştirilmiş -deneyimden koparılmış(özgürlük deneyimin en ışıltılı temsilcisi değil midir)-
baştan çıkarma(mış gibi) çabasının sonucu tahrik değil, tahriptir.

Bedensel, ruhsal, sosyal, bütünsel bir tahrip.

Obezite, homeopati, prozac, akupuntur, xtc, bdsm, estetik cerrahi…

Sağlık ve hijyen takıntısı, ruhsal tahribin son noktasında bir leş olarak etin yüceltilme çabasından başka nedir?

Kültür endüstrisinin pornografik imgeyi sınırlı kullanımına (gösterip vermemesine) karşı 21. yüz yılın başındaki ilk kopuş, yine bu kültürün içinden gelmiştir. Lady Gaga’nın en sertinden pornografi üzerinden kurduğu imge, doğal olarak yeni snuff toplumunu tahrik etmeye yönelik bir dinamizm taşır.

Pornografinin gündelik gösterinin parçası haline geldiği, sürekli yeniden üretildiği ve hatta pornonun ’mış gibi’ yapma halinden snuff’ın nesneleşmiş tecrübe evrenine geçildiği bir dönemim ilk süper starı Gaga.

Tamamen tahrip edilen et’e yeniden bir çekim alanı sağlama stratejisinin bu. Doğal halesini yitirmiş ete mutant bir ışıltı yaratma çabası. Sistemin doğal ürünü ve hastalığı olarak Gaga’nın sürekli imgemizde yer işgal etmesi şaşırtıcı değil.

Gaga’nın tek eksiği bir ruha sahip olmamasıdır ve bu eksikte ışıltılı imgesini her gece yarısı bir araba mezarlığına dönüşmesinin nedeni ya da ön koşuludur. 20. yüz yılın en büyük modern mit yaratıcılarından Ballard’ın çarpışmış arabalarından oluşmuş bir tekno-et mezarlığına…

Bu yıkım karşısında kuşkusuz başvurulacak ilk yardım çantası Sürrealistlerin çılgın aşk savunusuna ve tinsel var oluşlara geri dönmektir.

Gerçek’in bu red cephesi hala tüm radikal öznelliğin ve ondan yola çıkacak bir kollektivitenin sihirli anahtarlarıdır.

7
Sadece tüketerek, tahrip ederek var olabilen bir toplumun gerçeklik terörüne karşı, bir tahrik kalıbı olarak deneyim(le) silahlanmak. Aşkın, çocukluğun, deliliğin, oyunun ve özgürlüğün kiraz mevsimleri için…

Rafet Arslan
Nisan-Mayıs 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

kahr-o SABBAS216